Vasiyetten Dönmeye İlişkin Bilgi ve Değerlendirmeler İçeren Bir Yargıtay Kararı

Vasiyetten Dönmeye İlişkin Bilgi ve Değerlendirmeler İçeren Bir Yargıtay Kararı

3. Hukuk Dairesi 2019/6170 E. , 2020/1057 K.
“İçtihat Metni”
MAHKEMESİ:ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki vasiyetnamenin tenfizi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda,
davanın reddine dair verilen hükmün, süresi içinde davacı … vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine;
temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği
düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacılar; … ili, … ilçesi, … Köyü, … ( … ) mevkinde kain 132 ada 37 parsel’de tapuya kayıtlı 3 adet
2’şer katlı kagir ev ve bahçesi vasıflı taşınmazın tarafların kök murisi olan … adına kayıtlı olduğunu,
murisin sağlığında … Noterliği’nde düzenlediği 21/06/1991 tarihli vasiyetnamesi ile dava konusu
taşınmaz üzerindeki “2 katlı ahşap ev ile arkasındaki bahçeyi ” davacıların murisi olan …’na vasiyet ve
temlik ettiğini; bu vasiyetin, … Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2001/5 esas sayılı dosyasında açıldığını;
davalılardan … tarafından vasiyetin iptali için … Asliye Hukuk Mahkemesi’nde açılan davanın
reddedildiğini ve söz konusu vasiyetnamenin kesinleştiğini ileri sürerek; … Noterliği’nin 21/06/1991
tarihli vasiyetnamesinin tenfizine ve … ili, … ilçesi, … köyü, … ( … ) mevkinde kain 132 ada, 37 parsel
sayılı taşınmazın muris … adına olan tapu kaydının kısmen iptali ile vasiyete konu “2 katlı ahşap ev ile
arkasındaki bahçenin ” … mirasçıları adına miras hisseleri oranında tapuya kayıt ve tesciline karar
verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar; cevap dilekçesini sunmamışlar,duruşmaya gelen bir kısım davalılardan …, … ve … davayı
kabul etmediklerini, davanın reddine karar verilmesini istediklerini; davalılardan … ise açılan davaya bir
diyeceği olmadığını belirtmiştir.
Mahkemece;davacılar murisinin … … Noterliği’nin 21/06/1991 tarihli ve 1517 yevmiye numaralı
vasiyetnamesini düzenledikten sonra aynı yer ile ilgili olarak yine … … Noterliği’nden 18.01.2000 tarih
0893 yevmiye no’lu vasiyetnamesini düzenlediği; bu şekilde, ilk düzenlemiş olduğu vasiyetnameden
eylemli olarak döndüğü, ikinci vasiyetnamenin iptali için bir dava açılmadığı, bu şekilde ilk açılan ve
okunan vasiyetnamenin geçersiz hale geldiği gerekçesi ile, davanın reddine karar verilmiş; hüküm,
davacılardan … vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava,vasiyetnamenin tenfizi istemine ilişkindir.
Vasiyetten dönme TMK’nun 542 ile 544. maddeleri arasında düzenlenmiştir.
Vasiyetçi dilediği zaman vasiyetinden dönebilir.Vasiyetçi vasiyetten dönebilmesi için sebep göstermek
zorunda değildir.Vasiyet tek taraflı bir hukuki işlem olduğundan vasiyetten dönme kimsenin
muvafakatına bağlı da değildir.Vasiyetten dönüş açık ya da örtülü olarak gerçekleşebileceği gibi eylemli
biçimde de yapılabilir.Vasiyetten dönme üç şekilde gerçekleşebilir:
1-Yeni vasiyetname ile,
2-Yok etme ile,
3-Sonraki tasarruf ile.
Yeni vasiyetname ile vasiyetten dönme TMK’nun 542. maddesinde
düzenlenmiştir.Mirasbırakan,ölümüne kadar her zaman vasiyetnameden dönebilir.Bilindiği üzere
vasiyet,resmi şekilde veya mirasbırakanın el yazısı ile ya da sözlü olarak yapılabilir.Vasiyetten dönme
için yasada öngörülen bu şekillerden birine uymak suretiyle yeni bir vasiyetname
yapılmalıdır.Vasiyetnameden mutlaka yapıldığı şekil ile dönme zorunluluğu yoktur.Yine vasiyetnamenin
tamamından dönülebileceği gibi bir bölümünden de dönülebilir.Vasiyetnamenin dönülmeyen bölümleri
geçerliliğini korur.(Miras Hukuku,Ankara 2008 basım,Yargıtay 2.H.D.Başkanı Ömer Uğur
Gençcan,sf.242-244)
Somut olayda;tarafların murisi …’nun dosya kapsamında yer alan 21.06.1991 tarihli düzenleme
şeklindeki vasiyetnamesi incelendiğinde”sahibi bulunduğu … ili,… ilçesi,… Köyü,… altı mevkiinde
tapuda:parsel 11072,pafta:14’te kayıtlı 2100 m2’lik tarlamı eşim … ile …’dan olma 1330 doğumlu
…’na(yaklaşık değeri 5.000.000 TL) (beş milyon TL);yine … ili,… ilçesi,… köyü,…(…)mevkiinde
tapuda kütük sayfa no:40’da adıma kayıtlı olan 2156 m2’lik gayrımenkul üzerindeki iki katlı kargir ev
ile arkasındaki duvar içindeki bahçeyi(yaklaşık değeri 5.000.000 TL) (beş milyon TL) oğlum 1940
doğumlu …’na,yine aynı tapulu gayrımenkul üzerinde bulunan iki katlı ev ile arkasındaki duvar içindeki
bahçeyi tahmini değeri 5.000.000 TL (beş milyon TL) olan gayrımenkulümü 1944 doğumlu oğlum …’na
ve yine tahmini değeri 2.000.000 TL(iki milyon TL) olan aynı arsa üzerindeki üçüncü bina olan iki katlı
ahşap evimi (diğer oğullarım … ile …’nun hisseleri kadar olmak üzere) ve arkasındaki bahçeyi 1937
doğumlu …’na ayrıca kızım …’ın oturmakta olduğu iki katlı ev ile arsasını,bunların haricinde kalan
yerler ise üç oğlum …,… ile …’na eşit ve müsavi olmak üzere paylaştırılmak şartıyla temlik ve vasiyet
ediyorum”şeklinde olduğu;murise ait İstanbul 22.Noterliği’nce düzenlenen 18.01.2000 tarihli
düzenleme şeklindeki vasiyetnamesi incelendiğinde ise”… ili,… ilçesi,… mahalle/köyü,…(…)
sokak/mevkii,40 kütük sayfa,13 pafta,40 parsel sayılardaki 2156 m2 yüzölçümlü iki katlı kargir ev ve
bahçe cinsindeki taşınmaz benim mülkümdür.Taşınmaz üzerinde iki adet bina bulunmaktadır.Ekli
krokide gösterildiği üzere köşedeki mevcut binanın bitişiğinde 8×7,5 m.(sekiz x yedi buçuk metre)
boyutlarındaki bu parçayı … oğlu …’a,onun yanındaki 8×7,5 metre(sekiz x yedi buçuk metre)
ebatındaki ikinci parçayı … kızı …’a bırakıyorum.Her birine bırakılan alan 60(altmış metrekare) m2
olup,iki kişinin toplam alanı 120 m2(yüz yirmi metre kare)’dir.Bu bırakılan parçalar üzerinde diğer
mirasçılarımın mahfuz hisse dahil olmak üzere hiçbir hakları bulunmayacak,belirtilen parçalar olduğu
gibi adı geçen kişilere kalacaktır.” düzenlemesine yer verdiği görülmektedir.
Mahkemece, her ne kadar hatalı değerlendirme ile;murisin 18.01.2000 tarihli vasiyetnamesi ile önceki
vasiyetnamesi olan 21.06.1991 tarihli vasiyetnamesinden eylemli olarak döndüğü gerekçesiyle davanın
reddine karar verilmiş ise de; yukarıda ayrıntılı şekilde ifade edilen her iki vasiyetname de dikkatlice
incelendiğinde görüleceği üzere,murisin 2000 tarihli vasiyetnamesinde 1991 tarihli vasiyetnamesine de
konu ettiği 2156 m2’lik taşınmaza ilişkin olarak 2000 tarihli vasiyetnamede ayrıntılı şekilde belirttiği
sadece 120 m2’lik alan yönünden tasarrufta bulunduğu açıktır. Bu durumda, murisin 18.01.2000 tarihli
vasiyetname ile 21.06.1991 tarihli vasiyetnamesinden tam olarak döndüğünden bahsedilemez.
Bu itibarla, mahkemece; murise ait tenfizi istenen taşınmaz yönünden mahallinde uzman bilirkişi heyeti
ile keşif icra edilerek , murise ait olan 21.06.1991 tarihli vasiyetname ile 18.01.2000 tarihli
vasiyetnamenin ilgili taşınmaza tatbik edilmesi,bu şekilde 18.01.2000 tarihli vasiyet ile lehlerine vasiyet
yapılan … oğlu … ile … kızı …’a bırakılan kısımların net olarak belirlenmesi,her iki vasiyette çakışan
kısımlar olup olmadığının tespit edilmesi,çakışan kısımlar var ise murisin 2000 tarihli vasiyetnamesi ile
sadece o kısımlar yönünden vasiyetinden döndüğü ve kalan kısımlar yönünden 1991 tarihli
vasiyetnamenin geçerliliğini koruyacağı dikkate alınarak ve taleple bağlılık ilkesi de gözetilmek suretiyle
sonucuna uygun hüküm tesisi yoluna gidilmesi gerekirken; eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile
yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş,bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince davacılardan …
yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı
HMK’nun Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK’nun 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden
itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 10.02.2020 tarihinde oy birliğiyle
karar verildi.

Bu gönderiyi paylaş

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir