Muris Muvazaası Nedeniyle Açılan Tapu İptali ve Tescil Davalarında Herhangi Bir Hak Düşürücü Süre ya da Zamanaşımı Süresi Bulunmuyor İse de; Mirasbırakanın Kadastro Tespitinden Önce Ölmesi Halinde Tespitin Kesinleşmesinden İtibaren 10 Yıl İçinde Davanın Açılması Gerektiğine Dair Yargıtay Kararları

Muris Muvazaası Nedeniyle Açılan Tapu İptali ve Tescil Davalarında Herhangi Bir Hak Düşürücü Süre ya da Zamanaşımı Süresi Bulunmuyor İse de; Mirasbırakanın Kadastro Tespitinden Önce Ölmesi Halinde Tespitin Kesinleşmesinden İtibaren 10 Yıl İçinde Davanın Açılması Gerektiğine Dair Yargıtay Kararları


T.C.
YARGITAY
1. HUKUK DAİRESİ
E. 2022/7902
K. 2023/531
T. 26.1.2023
DAVA : Taraflar arasındaki tapu iptali-tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince verilen davanın hak düşürücü süreden reddi kararına karşı davacılar tarafından yapılan istinaf başvurusunun Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin karar süresi içinde davacılar tarafından temyiz edilmekle; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

KARAR : I. DAVA

Davacı taraf, kadastro tespitinde davalılar adına tescil edilen 155 ada 1, 156 ada 1 ve 2 parsel sayılı taşınmazların mirasbırakan tarafından mirastan mal kaçırma amacıyla davalılara temlik edildiğini, temlikin muvazaalı olduğunu ileri sürerek tapu iptali-tescil isteğinde bulunmuşlardır.

II. CEVAP

Davalı taraf, 10 yıllık hakdüşürücü sürenin geçtiğini de belirterek davanın reddini savunmuşlardır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 26.01.2022 tarihli ve 2021/162 Esas, 2022/16 Karar sayılı kararıyla davanın hak düşürücü süreden reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı tarafça istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Nedenleri

Dava dilekçesindeki iddia tekrarlanıp hak düşürücü sürenin uygulanamayacağı belirtilerek verilen kararın kaldırılması talep edilmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 11.10.2022 tarihli ve 2022/911 Esas, 2022/1105 Karar sayılı kararında; 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 12/3. maddesi uyarınca hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı tarafça temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Nedenleri

Davada dilekçesindeki iddialar tekrarlanmış, hak düşürücü sürenin uygulama yeri bulunmadığı ileri sürülerek kararın bozulması istenilmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali-tescil isteğine ilişkin olup; davada, hak düşürücü sürenin uygulanıp uygulanamayacağı uyuşmazlık konusu yapılmıştır.

2. İlgili Hukuk

3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 12/3. maddesinde; kadastro tutanaklarında belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra, kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanılarak itiraz olunamayacağı ve dava açılamayacağı belirtilmiştir.

Söz konusu hak düşürücü süre dava şartı olup, yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilmelidir.

3. Değerlendirme

Hemen belirtilmelidir ki, 1.4.1974 tarih 1/2 Sayılı İnançları Birleştirme Kararı ile öngörülen muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı dava … miras bırakanın ölümü ile doğar. Başka bir ifadeyle, mirasbırakanın ölümü ile tereke intikal eder ve terekenin açılmasıyla mirasçılar tereke üzerinde hak sahibi olurlar.

Diğer taraftan, Kadastro Kanunu’nun 12/3.maddesinde belirlenen sürenin, hakkın, kadastro tespit tutanağının tanzim tarihinden önce doğması halinde uygulama imkanına kavuşur. Tutanağın tanziminden sonra … haklara ilişkin açılan davalarda anılan sürenin uygulama yeri yoktur.

O halde, mirasbırakanın kadastro tespitinden önce ölmesi halinde kadastro öncesi nedene dayanılmış olacağından, tespitin kesinleşme tarihinden itibaren 10 yıl geçtiği taktirde Kadastro Kanunu’nun 12/3. maddesinin uygulama olanağı bulacağı kuşkusuzdur.

Somut olayda, kadastro tespitinin 30.04.2009 tarihinde yapıldığı, miras bırakanın ise tespitten önce 05.06.2005 tarihinde öldüğü anlaşıldığına göre, davanın 10 yıllık hak düşürücü süreye tâbi olacağı ve kadastro tutanaklarının kesinleştiği 13.08.2009 tarihi ile davanın açıldığı 16.07.2021 tarihi arasında 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği açıktır.

SONUÇ : Açıklanan nedenle; davacıların yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan Bölge Adliye Mahkemesi kararının HMK’nın 370. maddesi uyarınca ONANMASINA;

aşağıda yazılı 99,20 TL bakiye onama harcının davacılardan alınmasına;

Dosyanın İlk Derece Hopa Asliye Hukuk Mahkemesine, kararın bir örneğinin kararı veren Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesine gönderilmesine,

26.01.2023 tarihinde kesin olmak üzere oy birliğiyle karar verildi.

 

 

 

T.C.

YARGITAY

1. HUKUK DAİRESİ

E. 2021/6068

K. 2022/8295

T. 19.12.2022

DAVA : Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince verilen davanın reddine ilişkin kararın istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi tarafından yapılan inceleme sonucunda; istinaf başvurusunun esastan reddine dair verilen karar davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü;

KARAR : I. DAVA

Davacılar vekili dava dilekçesinde; dava konusu Kocaeli ili …. ilçesi …. köyünde bulunan 2005, 253, 2028, 217, 1674, 1097, 1101, 1109, 1125, 391, 1196, 1134, 1136, 63, 115, 170, 1820, 1830, 1886, 1923, 1950, 4, 2095, 2146, 2165, 1798, 1986, 2093 ve 2094 parsel sayılı taşınmazların müvekkillerinin murisi (dedeleri) olan ….’ dan intikal ettiğini,….’nın, annesi…..’nın 1/4 oranındaki hissesini usulsüz bir şekilde satış göstermek suretiyle kendi adına devir aldığını, tarafların hisselerinin eşit olması gerekirken, davalıların hissesinin 5/8; müvekkillerinin hissesinin ise 3/8 olduğunu, yapılan bu işlemlerin muvazaalı olduğunu, bu sebeple davalıların hissesine ilişkin tapu kayıtlarının iptali ile miras payları oranında tapuya tesciline karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

1. Davalı … vekili cevap dilekçesinde; müvekkilinin vefat eden …..’nın mirasçısı olduğunu, müvekkilinin murisi ….’nın davaya konu taşınmazları annesi ….’ dan bedelini ödeyerek satın aldığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.

2. Davalı … vekili cevap dilekçesinde; açılan davanın hak düşürücü süreye uğradığını, haksız ve yersiz davanın reddini savunmuştur.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

Kocaeli 6. Asliye Hukuk Mahkemesinin 12/10/2020 tarihli ve 2020/10 E. 2020/232 K. sayılı kararıyla; muris muvazaası iddiasına dayalı davaların, terekeye karşı yapılan bir haksız fiil niteliğini taşıması ve yolsuz tescil sonucunu doğurması nedeniyle herhangi bir zamanaşımı veya hak düşürücü süreye tabi olmaksızın her zaman açılabileceği kural ise de, anılan kuralın istisnasının, mirasbırakanın kadastro tespitinden önce ölmesi hali olduğu Türk Medeni Kanunu’nun 599. maddesi uyarınca, ölüm ile mirasçıların tereke üzerinde hak sahibi oldukları, ölümün kadastro tespitinden önce gerçekleşmesi halinde mirasçılar tarafından davanın kadastro tespitinin kesinleşmesi tarihinden itibaren 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 12/3. maddesinde öngörülen 10 yıllık hak düşürücü süre içinde açılması gerektiği, (Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin 12/03/2020 tarihli 2020/72 Esas, 2020/1805 Karar sayılı kararı) dava konusu tüm taşınmazların kadastro tespitinin 1978 yılında yapılıp, 1978 yılında kesinleştiği, mirasbırakan …nın ise kadastro tespitinden önce 1975 yılında öldüğü, eldeki davanın 14.01.2020 tarihinde açıldığı, böylece kadastro tespitinin kesinleştiği 1986 yılından dava tarihine kadar 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 12/3. maddesinde düzenlenen 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesiyle tüm taşınmazlar bakımından davanın hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

1. İstinaf Yoluna Başvuranlar

Kocaeli 6. Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda belirtilen karara karşı süresi içinde davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2.İstinaf Nedenleri

Davacılar vekili istinaf dilekçesinde; kararın usul ve mevzuata aykırı olduğunu, yeterince araştırma yapılıp delil toplanmadığını, bu nedenlerle istinaf taleplerinin kabulü ile Mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmişlerdir.

3. Gerekçe ve Sonuç

Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesinin 03/12/202 tarihli ve 2020/1410 E., 2020/1154 K. sayılı kararıyla; istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

1.Temyiz Yoluna Başvuranlar

Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Temyiz Nedenleri

Davacılar vekili temyiz dilekçesinde; istinaf dilekçesindeki beyanlarını tekrar ile kararın bozulmasını talep etmiştir.

3. Gerekçe

3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Dava, kadastro öncesi nedene dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.

3.2. İlgili Hukuk

3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 12/3 maddesi “Bu tutanaklarda belirtilen haklara, sınırlandırma ve tespitlere ait tutanakların kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra, kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanarak itiraz olunamaz ve dava açılamaz.” hükmünü içermektedir.

3.3. Değerlendirme

Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinin yerinde bulunmasına göre, (IV.3) numaralı paragrafta yer verilen Bölge Adliye Mahkemesi kararında isabetsizlik bulunmamaktadır.

SONUÇ : Açıklanan nedenlerle; davacılar vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi kararının HMK’nın 370. maddesi gereğince ONANMASINA, aşağıda dökümü yapılan 21,40 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 19/12/2022 tarihinde kesin olmak üzere oy birliği ile karar verildi.

 

Bu gönderiyi paylaş

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir