Minnet Olgusuna Dayalı Temliklerde Muris Muvazaası Oluşmayacağına Dair Güncel Bazı Yargı Kararları.
Daha önce sitede, minnet olgusuna dair pek çok Yargıtay kararı paylaşmış idim. Bu defa da son bir kaç yılda verilen güncel kararları ekte sunuyorum.
1. Hukuk Dairesi 2021/7432 E. , 2021/7131 K.
“İçtihat Metni”
MAHKEMESİ : … BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 1. HUKUK DAİRESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL – BEDEL
Taraflar arasında görülen davada;
Davacılar, mirasbırakanları …’ın maliki olduğu … ada … ve …parsel sayılı taşınmazlarını davalı oğlu …’e, aynı adada yer alan … ve … parsellerini davalı …’a ve yine … ada … ve … parsel sayılı taşınmazlarını ise davalı …’ya satış göstermek suretiyle temlik ettiğini, yapılan işlemlerin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu, davalı …’ya devredilen taşınmazların … tarafından dava dışı şahıslara satıldığını ileri sürerek, dava konusu …-…-… ve … parsel sayılı taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile payları oranında adlarına tesciline, … ve … parsel sayılı taşınmazlar yönünden ise tespit edilecek bedelden paylarına düşen miktarın davalı …’dan tahsiline karar verilmesini istemişlerdir.
Davalılar … ve …, murisin gençliğinde inşaat işlerinde çalıştığını, yaşlanınca hiç çalışmadığını, davalılardan …’in evlendikten sonra 11 yıl babası ve annesi ile birlikte yaşadığını, bu dönemde evin bütün giderlerini karşıladığını, daha sonra yurt dışına gittiğini ve sürekli yurt dışında çalıştığını, bu arada yine sürekli babasına para gönderdiğini, diğer davalı …’ın ise babası vefat ettikten sonra evlendiğini, murisin sürekli kendilerine baktığı için ve evlilik masraflarına para veremediği için borçlu hissettiğini ve bunun karşılığında …’a olan minnet duygusu olarak borcunu ödemek adına arsa verdiğini, murisin kanser hastalığı tedavisinde ücretlerin …’ın sigortasından karşılandığını, diğer masrafları da kendilerinin karşıladığını, davalı …, uzun süre murise baktığını, onunla ilgilendiğini, murisin kendisinin sigortasından yararlandığını, tüm bunların karşılığı olarak dava konusu taşınmazın devredildiğini, başka mirasçılara da mal verildiğini, ölüm tarihi itibariyle murisin devrettiği taşınmazlardan fazlasının kaldığını belirterek, davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, murisin devredilen taşınmazlar dışında başkaca taşınmazlarının da bulunduğu, davalılardan … ve …’nın maddi olarak murisin geçimine ve tedavisine katkıda bulundukları, diğer davalı …’ın murisle birlikte yaşayıp hizmetini gördüğü dolayısıyla davalıların bir şekilde murise maddi manevi desteklerinin bulunduğu, muriste davalılara karşı bakım gözetim, ebeveyne hizmet karşılığı olarak taşınmazların verilmesi arzusunun olduğu, dinlenen tanık beyanlarında da sabit olduğu üzere diğer mirasçılardan mal kaçırma kastının olmadığı gerekçeleri ile davanın reddine karar verilmiş, verilen karara karşı istinaf talebinde bulunulması üzerine, … Bölge Adliye Mahkemesi 1.Hukuk Dairesince, dinlenen tanık beyanları itibariyle murisin taşınmazlarını mirastan mal kaçırma amacıyla değil, iradesi sakatlandığı için devrettiği, öte yandan hala murisin adına kayıtlı 7 parça daha taşınmazının olduğu, eğer mal kaçırma amacı olsaydı murisin bu mallarını da devredebileceği, eldeki davanın bu gerekçe ile reddi gerekirken murisin taşınmazları olayda uygulanma imkanı bulunmayan minnet duygusu ile temlik ettiğine dair İlk Derece Mahkemesi gerekçesinin yerinde olmadığı belirtilerek, davacıların istinaf başvurusunun gerekçe yönünden
kabulü ile Mahkemece verilen kararın kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, davacılar vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla Tetkik Hâkimi …’ın raporu okundu. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
-KARARDosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle, davacı tarafından irade fesadı hallerine dayanılmadığı, bununla birlikte mirasbırakan tarafından davalılara yapılan temlikler yönünden muris muvazaası iddiasının 4721 sayılı TMK’nın 6. ve 6100 sayılı HMK’nın 190. maddesi uyarınca kanıtlanamadığı gözetilerek yazılı şekilde hüküm kurulmuş olmasında isabetsizlik görülmediğinden, davacıların yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, harç peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, 24/11/2021 tarihinde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.
Yargıtay
1. Hukuk Dairesi 2021/458 E. , 2021/5278 K.
“İçtihat Metni”
MAHKEMESİ : VAN BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 1. HUKUK DAİRESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen davada;
Davacı, mirasbırakanı …’in 271 ada 17 parsel sayılı taşınmazını davalı oğlu …’e ölümünden kısa süre önce devrettiğini, işlemin mirasçılardan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olarak yapıldığını ileri sürmüş, yargılama aşamasında sunduğu 16.07.2019 tarihli dilekçesi ile mirasbırakana devir tarihinden kısa süre
önce demans teşhisi konulduğunu, bu durumdan yeni haberlerinin olduğunu, bu nedenle öncelikle ehliyetsizlik hukuksal nedenine dayalı olarak miras payı oranında iptal tescile karar verilmesini istemiştir.
Davalı, devrin minnet duygusuyla yapıldığını, mirasbırakan ve annesi ile birlikte yaşadığını, yaklaşık 7-8 yıldır mirasbarakanın yatağa bağımlı halde yaşadığını, her türle ihtiyacı ve sağlık ihtiyaçlarının kendisi tarafından karşılandığını, muvazaanın olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davacının davanın hukuki sebebini ön inceleme duruşmasından sonra ıslah talebi olmadan değiştiremeyeceği dolayısıyla muris muvazaası iddiasının incelenmesi sonucunda devrin minnet duygusuyla yapıldığı, muvazaanın olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, davacı vekilinin
istinaf başvurusu üzerine Van Bölge Adliye Mahkemesi 1.Hukuk Dairesi tarafından 6100 sayılı HMK’nin 353/1-b-1 maddesi uyarınca istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla Tetkik Hâkimi …’un raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü.
-KARAR: Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı olarak açılan eldeki davada murisin minnet duygusuyla taşınmazını davalıya temlik ettiği, işlemin muvazaalı olmadığı sabit olduğu gibi, davacının ehliyetsizlik hukuksal nedenine dayalı her zaman dava açabileceği hususu da gözetildiğinde davacının yerinde bulunmayan temyiz itirazının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 4.90 TL. bakiye onama harcının davacıdan alınmasına, 07/10/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Yargıtay
1. Hukuk Dairesi 2021/10803 E. , 2022/2185 K.
“İçtihat Metni”
MAHKEMESİ : BURSA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 1. HUKUK DAİRESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil istekli dava sonunda Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince verilen 24/11/2021 tarihli ve 2020/93 Esas –
2021/1704 Karar sayılı karar, yasal süre içerisinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmiş olmakla; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı, mirasbırakan babası …’nın maliki olduğu 1299 ada 1 parsel sayılı taşınmazını satış göstermek suretiyle davalı torununa temlik ettiğini, yapılan işlemin mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu ileri sürerek dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile payı oranında adına tesciline karar
verilmesini istemiş, yargılama aşamasında ölümü üzerine mirasçıları tarafından davaya devam edilmiştir.
II. CEVAP
Davalı, murisin sosyal güvencesi dahi bulunmadığını, tedavi işlemlerini kendisinin babası olan … üzerinden yaptığını, murise ve murisin eşine, kendisi ile eşinin 11 yıl boyunca baktığını, tüm ihtiyaçlarını giderdiğini, hatta altını dahi temizlediklerini, davaya konu taşınmazın da bu amaçla minnet duygusu ile
temlik edildiğini ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Tavşanlı 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 04/11/2019 tarihli ve 2017/613 E., – 2019/549 K. sayılı kararıyla; mirasbırakan …’nın gerçek irade ve amacının diğer mirasçıdan mal kaçırma olmadığı, kendisine ve eşine özenle bakan davalıya minnet duyguları ile çekişmeli taşınmazı temlik ettiği, temlikin, bakım, hizmet ve
emek karşılığı gerçekleştirildiği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
1. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2.İstinaf Nedenleri
Davacılar, dava konusu taşınmazın değerinin yüksek olduğunu ve temlik karşılığında herhangi bir bedel ödenmediğinin sübut bulduğunu, muris ile eşinin birkaç ay yatalak ve bakıma muhtaç yaşadığını, öncesinde ağır bir durumlarının söz konusu olmadığını, dolayısı ile davanın kabulü gerektiğini ileri sürerek
kararın kaldırılmasını istemişlerdir.
3. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 24/11/2021 tarihli ve 2020/93 E.- 2021/1704 K. sayılı kararıyla; muris ile eşine, davalı ile eşinin 10 yıldan fazla bir süre olmak
üzere uzunca süre baktıkları ve muris ile eşi yatalak olduklarında dahi bakmaya devam ettikleri, dava konusu taşınmazın da muris tarafından torunu olan
davalıya bu bakım, hizmet ve emeği karşılığında minnet duygusu ile temlik edildiği, dolayısı ile davanın reddine ilişkin İlk Derece Mahkemesi kararının yerinde olduğu gerekçesiyle davacıların istinaf talebinin HMK’nın 353/1-b-1. maddesi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
1.Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Temyiz Nedenleri
Davacılar vekili, muris …’nın sağlığında Beyköy’de ikamet etmekte olup çiftçilik yaparak geçimini sağladığını, çiftçilikle uğraşmayı bıraktıktan sonra ise taşınmazlarını kiraya vererek geçimini sağladığını, ayrıca davalının babasının beyanından da anlaşılacağı üzere murisin yaşlılık aylığının olduğunu, ekonomik
olarak bakıma kesinlikle ihtiyacının olmadığını, ayrıca ruhsal veya fiziksel olarak da bakıma ihtiyacının bulunmadığını, tanıkların beyanlarıyla da bu hususların 17.11.2022 21:54 about:blank
about:blank 2/2 doğrulandığını, söz konusu kararın eksik inceleme sonucu, gerekçelendirilmeksizin haksız ve hukuka aykırı olarak verildiğini belirterek kararın bozulmasını istemiştir.
3. Gerekçe
3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, satış sözleşmesinden kaynaklanan muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
3.2. İlgili Hukuk
3.2.1. Yerleşmiş Yargıtay içtihatlarında ve 01.04.1974 tarihli 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Türk Medeni Kanunu’nun (TMK) 706., Türk Borçlar Kanunu’nun (TBK) 237. (Borçlar Kanunu’nun (BK)
213.) ve Tapu Kanunu’nun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler.
Hemen belirtmek gerekir ki; bu tür uyuşmazlıkların sağlıklı, adil ve doğru bir çözüme ulaştırılabilmesi, davalıya yapılan temlikin gerçek yönünün diğer bir söyleyişle miras bırakanın asıl irade ve amacının duraksamaya yer bırakmayacak biçimde ortaya çıkarılmasına bağlıdır. Bir iç sorun olan ve gizlenen gerçek
irade ve amacın tespiti ve aydınlığa kavuşturulması genellikle zor olduğundan bu yöndeki delillerin eksiksiz toplanılması yanında birlikte ve doğru şekilde değerlendirilmesi de büyük önem taşımaktadır. Bunun için de ülke ve yörenin gelenek ve görenekleri, toplumsal eğilimleri, olayların olağan akışı,
mirasbırakanın sözleşmeyi yapmakta haklı ve makul bir nedeninin bulunup bulunmadığı, davalı yanın alım gücünün olup olmadığı, satış bedeli ile sözleşme tarihindeki gerçek değer arasındaki fark, taraflar ile miras bırakan arasındaki beşeri ilişki gibi olgulardan yararlanılmasında zorunluluk vardır.
3.2.2. HMK’nın 190. maddesinde, “İspat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir.”,
3.2.3. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 6. maddesinde, “Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlüdür.”, hükümlerine yer verilmiştir.
3.3. Değerlendirme
Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı (V/3.2.) numaralı paragraftaki yasal ve hukuksal gerekçeye göre Bölge Adliye Mahkemesince (IV/3.) numaralı paragrafta yer verilen gerekçeyle yazılı şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
VI. SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle; davacılar vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 21,40 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacılardan alınmasına, 17/03/2022 tarihinde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.
Yargıtay
1. Hukuk Dairesi 2022/848 E. , 2022/3015 K.
“İçtihat Metni”
MAHKEMESİ : İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 2. HUKUK DAİRESİ
İLK DERECE MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 4. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil, olmazsa bedel, o da olmazsa tenkis istemli dava sonunda İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesince verilen 09.12.2021 tarihli, 2021/861 Esas ve 2021/1882 Karar sayılı karar yasal süre içerisinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmiş olmakla; temyiz
dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacılar dava dilekçelerinde, mirasbırakan annelerinin davalı oğlu ile birlikte yaşadığını ve maliki olduğu 736 parsel sayılı taşınmazını mal kaçırma amacıyla davalıya temlik ettiğini, annelerine sadece davalının değil kendilerinin de baktıklarını, hatta …’nin 1998 yılından itibaren mirasbırakanı her yıl Mayıs ve Ekim
aylarında evine getirmek suretiyle bakımını yaptığını, camcı olan davalının taşınmazı alacak ekonomik gücü olmadığını, davalının önce taşınmazı aldığını, sonrasında da murisin geliri ile üzerine beş katlı bina yaptırdığını ileri sürerek, tapu kaydının iptali ile payları oranında adlarına tesciline, taşınmaz üzerindeki
binanın mirasbırakan tarafından yaptırıldığının tespitine, mümkün olmazsa bedelin tahsiline, bu da mümkün olmazsa tenkise karar verilmesini istemişler, aşamada davacı …’in ölümü üzerinde yargılamaya mirasçıları devam etmiştir.
II. CEVAP
Davalı süresinde cevap dilekçesi sunmamış, aşamada küçük yaştan itibaren çalışmaya başladığını, yaşı küçük olduğundan taşınmazın annesinin üzerine alındığını, binanın kendisi tarafından yaptırıldığını, davacı …’e de murisin yardımı ile başka bir taşınmaz alındığını, taşınmazı alabilecek maddi durumunun bulunduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesince, mirasbırakanın ölene kadar davalı oğlu ile birlikte yaşadığı ve oğlu tarafından bakıldığı için minnet duygusu ile taşınmazı davalıya devrettiği, devirden sonra taşınmazdaki binanın davalı tarafından yaptırıldığı, murisin taşınmazı davalıya devrindeki gerçek irade ve amacının diğer mirasçılarından mal kaçırmak olmadığı, yıllardır kendisi ile ilgilenen, bakımını yapan davalı oğluna duyduğu minnet sonucu devri yaptığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
1. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2.İstinaf Nedenleri
Davacılar istinaf dilekçelerinde özetle, Yerel Mahkemedeki beyanlarını tekrarla, verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, eksik araştırma ve hatalı değerlendirme ile hüküm kurulduğunu, tanık beyanlarının dikkate alınmadığını belirterek, İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak, davanın kabulüne karar verilmesini istemişlerdir.
3. Gerekçe ve Sonuç
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesinin 09.12.2021 tarihli, 2021/861 Esas ve 2021/1882 Karar sayılı kararı ile; murisin mirasçılarından mal kaçırma kastı ile hareket etmediği, muvazaa şartlarının bulunmadığı, davacıların muvazaa iddiasını ispat edemediği gerekçesiyle istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
1.Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar temyiz isteminde bulunmuştur.
17.11.2022
2. Temyiz Nedenleri
Davacılar temyiz dilekçelerinde özetle; Yerel Mahkemenin temlikin minnet duygusu ile yapıldığını Bölge Adliye Mahkemesinin ise semenin murise bakım ile ödendiğini kabul ettiğini, temlik satış olmadığının ortada olduğunu, HGK içtihatlarında da belirtildiği üzere her türlü bakımın semen olarak kabul edilmesinin
mümkün olmadığını, evladın annesine bakmasının ahlaki bir ödev olduğunu, murisin her sene mayıs-ekim ayları arasında …’nin yanında olduğunu, aralarında husumet bulunmadığını, murisin …’nin yanında öldüğünü davalının da ikrar ettiğini, murise tüm çocukları baktığı için davalının bakımının semen olarak kabul edilmeyeceğini, murisin yanında yaşadığı oğlunu diğerlerinden üstün tuttuğu ve müşkül durumda olduğu için onu korumak adına taşınmazı
bağışladığını, tanık beyanlarının da iddialarını doğruladığını, ancak Mahkemenin murisin …’nin yanında da yaşadığına dair beyanları dikkate almadan sürekli davalı ile yaşıyor gibi hüküm kurduğunu, tenkis taleplerinin gözardı edildiğini, eksik ve hatalı değerlendirme ile sonucu gidildiğini, murisin ekonomik durumu
araştırılmadan hiç bir geliri yok gibi karar verildiğini, banka hesaplarının sorulmadığını, murisin kendisine miras kalan yerlerden önce icar geliri elde ettiği sonrasında da satarak yüklü miktarda kazanç elde ettiğini, davalının ekonomik durumunun araştırılmadığını ileri sürerek kararın bozulmasını istemişlerdir.
3. Gerekçe
3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ile tescil, olmazsa bedel, o da olmazsa tenkis istemine ilişkindir.
3.2. İlgili Hukuk
3.2.1. Muris muvazaasında 01.04.1974 tarih 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Türk Medeni Kanunu’nun 706 ncı, Türk Borçlar Kanunu’nun 237 nci ve Tapu Kanunu’nun 26 ncı maddelerinde
öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler.
3.3. Değerlendirme
Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yukarıda (V.3.2.) no.lu paragrafta açıklanan yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre (IV.3.) no.lu paragrafta belirtilen şekilde karar verilmesinde bir isabetsizlik yoktur.
VI. SONUÇ:
Açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 21,40 TL bakiye onama harcının temyiz eden davacılardan alınmasına, 12.04.2022 tarihinde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.
Bir cevap yazın