Kira Tespit Davasında, Davalı Kiracı Arttırılması İstenen Kira Bedelini Ödese Dahi; Dava Reddedilmemeli, Kira Tespit Kararı Verilmelidir.

Kira Tespit Davasında, Davalı Kiracı Arttırılması İstenen Kira Bedelini Ödese Dahi; Dava Reddedilmemeli, Kira Tespit Kararı Verilmelidir.

 

T.C.

YARGITAY

3. HUKUK DAİRESİ

E. 2022/6076

K. 2022/7585

T. 11.10.2022

DAVA : Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen kira bedelinin tespiti davasının reddine dair verilen karar hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda; davacı tarafın istinaf başvurusunun esastan reddine yönelik olarak verilen kararın, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

KARAR : Davacı; davalı ile imzaladığı 15/11/2011 tarihli ve on yıl süreli kira sözleşmesiyle aylık kira bedelinin 25.000 USD belirlendiğini, 06/10/2018 tarihli ve 30557 Sayılı Resmi Gazetede yayımlanan “Türk Parasını Koruma Hakkında 32 Sayılı Karara İlişkin Tebliğde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ”in 23. maddesi uyarınca; tebliğin geçerli olduğu süre boyunca aylık kira bedelinin 01/10/2018 tarihinden itibaren net 150.000 TL ödenmesi hususunun davalıya ihtar gönderdiğini, davalı tarafın ise gönderdiği cevabı ihtarnamede; talep edilen aylık kira bedelini kabul etmediğini, anlaşmaya varılamadığı için ilgili tebliğin 8/2. ve 8/24. maddelerine göre tespit edilen aylık 112.721,50 TL kira bedeli üzerinden ödemeleri yapacağını belirttiğini, tebliğ hükümleri doğrultusunda davalı tarafından belirlenen aylık 112.721,50 TL kira bedelinin gerçek değerinin fazlasıyla altında olduğunu, davalı tarafından ödenen Ekim 2018 kira bedelinin günün şartları, taşınmazın konumu ve emsallerine oranla çok düşük kaldığını ileri sürerek; 15/11/2018 tarihinden itibaren davaya konu taşınmazın kira bedelinin net 150.000 TL olarak tespitini talep etmiştir.

Davalı; Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkındaki 32 Sayılı Karar ve yayımlanan ilgili tebliğ hükümlerine göre ödeme yaptığını savunarak, davanın reddini istemiştir.

İlk derece mahkemesince; tebliğ değişikliği sonrasında uyarlamanın ne şekilde yapılacağının değiştirilen 8. maddesinin 24. fıkrasında belirtildiğini, buna göre USD olarak belirlenen kira parasının, 02/01/2018 tarihinde belirlenen gösterge niteliğindeki Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası efektif satış kuru kullanılarak yapılan hesaplama neticesinde 94.400 TL olarak tespit edildiğini, TÜFE aylık değişim oranı üzerinden uygulanacak artış sonrasında aylık kira bedelinin 115.731,15 TL olarak belirlendiğini, ancak dava konusu dönemde davalı tarafından aylık net kira bedelinin 115.746 TL ödendiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; karar, davacı vekilince istinaf edilmiştir.

Bölge adliye mahkemesince, alınan bilirkişi raporunda belirlenen aylık kira bedelinin 115.731,15 TL olduğu, davalı tarafından ise aylık net 115.746 TL ödendiği gerekçesiyle, davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş; karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

1- ) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı bilgi ve belgelere göre, davacı tarafın diğer temyiz itirazlarının reddi gerekir.

2- ) Her ne kadar ilk derece mahkemesince, belirtilen tarih itibariyle aylık kira bedelinin 115.731,15 TL olduğu, davalı tarafından ise dava konusu aynı dönemde aylık net 115.746 TL kira bedelinin ödendiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de; kira bedelinin miktarına ilişkin olarak bir uyuşmazlık bulunup mahkemeye müracaat edildiğine ve kira bedelinin dava yoluyla tespiti istenildiğine göre; davalı taraf artırılması istenilen veya karar verilebilecek miktarı ödese bile dava red edilmeyip kira tespit kararı verilmelidir. Nitekim davalının artırarak ödediği kira parasını ödemekten vazgeçip önceki dönem kira parasını ödemeye başlaması halinde davacı, hükmen tespit edilmiş ya da sözleşme ile kararlaştırılmış bir kira bedeli olmadığı sürece, davalı kiracıyı kira bedelinin arttırılmış halini ödemesi için zorlayamayacağı için yeni dönem kira parasının mahkemece hüküm altına alınmasında davacının hukuki yararı vardır. Davalının tespit edilecek miktarı ödeyip ödemediği hususu dava açılmasına sebep olup olmaması ve yargılama giderlerinden sorumluluğunun belirlenmesi yönünden sonuca etkilidir.

Hal böyle olunca, ilk derece mahkemesince; davalının kabul ettiği miktardan az olmamak üzere, kira bedelinin tespitine ilişkin bir karar verilmesi gerekirken; yanılgılı değerlendirmeyle davanın reddine karar verilmiş olması, usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.

İlk derece mahkemesi kararının yukarıda açıklanan nedenle bozulmasına karar verilmiş olduğundan, HMK’nın 373/1 maddesi uyarınca işbu karara karşı yapılan istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin bölge adliye mahkemesi kararının da kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir.

SONUÇ : Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davacı tarafın diğer temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenle 6100 Sayılı HMK’nın 373/1 maddesi uyarınca temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararının KALDIRILMASINA, aynı Kanun’un 371. maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararının davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de bölge adliye mahkemesine gönderilmesine, 11/10/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Bu gönderiyi paylaş

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir