Kamulaştırmasız El Atma Nedenli Tazminat Davalarında Davalı İdarenin Dava Konusu Taşınmazda Paydaş Olduğu Durumlarda Fiili El Atma Olgusunun Kabulünü Öngören Yargıtay Kararı.

Kamulaştırmasız El Atma Nedenli Tazminat Davalarında Davalı İdarenin Dava Konusu Taşınmazda Paydaş Olduğu Durumlarda Fiili El Atma Olgusunun Kabulünü Öngören Yargıtay Kararı.

 

T.C.

YARGITAY

5. HUKUK DAİRESİ

E. 2024/4648

K. 2024/9983

T. 17.12.2024

DAVA : Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkin davada yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı idare vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı idare vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

KARAR : I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin Ankara ili, …, Karapınar Mahallesi 28051 ada 9 parsel sayılı taşınmazda hissedar olduğunu, dava konusu taşınmaza kamulaştırma işlemi yapılmaksızın yol ve park alanı olarak ayrılmak suretiyle el atıldığını belirterek belirlenecek kamulaştırmasız el atma tazminatının faizi ile birlikte davalı idareden tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı idare vekili cevap dilekçesinde taşınmaza herhangi bir fiili ya da hukuki el atmanın mevcut olmadığını, husumet itirazlarının bulunduğunu belirterek davanın usulden reddini talep etmiş, esasa ilişkin olarak ise müvekkili idare tarafından herhangi bir el atma bulunmadığını, plan kapsamında mülk sahibi vatandaşların park alanında kalan hisselerini bedelsiz terk etmeleri halinde malik bulundukları Kentsel Çalışma Alanı parsellerinde yapılaşma imkanları bulunduğunu, bu işlemlerin ilçe Belediyesince yürütüldüğünü belirterek açılan davanın reddini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesi yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davanın kabulüne, bedeline hükmedilen davacı payının tapusunun iptali ile davalı idare adına tesciline karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesi’nin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı idare vekili istinaf dilekçesinde özetle; taşınmaza herhangi bir fiili ya da hukuki el atma mevcut olmadığını, husumet itirazlarının bulunduğunu, bedelin fazla olup, tazminat koşullarının bulunmadığını, haczin yansıtılmadığını ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesi’nin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile Ankara ili, …, Karapınar Mahallesi 28051 ada 9 parsel sayılı taşınmaza emsal karşılaştırılması yapılmak suretiyle belirlenen bedelin davalı idareden tahsiline dair Mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden kanuna aykırılık bulunmadığı belirtilerek davalı idare vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesi’nin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı idare vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı idare vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesinde ileri sürdüğü hususları tekrarla Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması istemi ile temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukukî Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı tapu maliki ile davalı idare arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmazın değerinin biçilmesi ve bedelinin sorumlu idareden tahsili istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

1. 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 369. maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371. maddeleri.

2. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1956/1 Esas, 1956/6 Karar sayılı kararının ilgili bölümü şöyledir: “… Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, esas itibarıyla, gayrimenkulünü yola kalbeden amme hükmi şahsiyeti aleyhine meni müdahale davası açmağa hakkı olduğuna, ancak dilerse bu fiili duruma razı olarak, mülkiyet hakkının amme hükmi şahsiyetine devrine karşılık gayrimenkulünün bedelinin tahsilini de dava edebileceğine ve isteyebileceği bedelin de mülkiyet hakkının devrine razı olduğu tarih olan dava tarihindeki bedel olduğuna 16.05.1956 tarihinde ilk toplantıda ittifakla karar verildi.”

3. Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun, 16.05.1956 tarihli ve 1954/1 Esas, 1956/7 Karar sayılı kararı ile “… Usûlü dairesinde istimlak muamelesine tevessül edilmeksizin gayrimenkulü yola kalbedilen şahsın, gayrimenkulünün bedelinin tahsiline ilişkin olarak, gayrimenkulünü yola kalbeden hükmü şahsiyeti aleyhine açacağı bedel davasında müruruzamanın mevzuubahis olamayacağına ve bu itibarla da, hadisede Borçlar Kanunu’nun 66. maddesinin tatbik kabiliyeti bulunmadığına …” karar verilmiştir.

4. 2942 Sayılı Kamulaştırma Kanunu’nun 11. maddesi.

3. Değerlendirme

1. Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 Sayılı Kanun’un 371. maddesiyle 369. maddesinin birinci fıkrasında yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Dava konusu Ankara ili, …, Karapınar Mahallesi 28051 ada 9 parsel sayılı taşınmaza 2942 Sayılı Kanun’un 11. maddesinin birinci fıkrasının (g) bendi uyarınca emsalin üstün ve eksik yönleri belirlenip kıyaslaması yapılarak değer biçilmesinde belirlenen bedelinin alınan rapor uyarınca davalı idareden tahsiline karar verilmesi yerindedir.

3. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılama hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

4. Dava konusu taşınmaz 1/1000 ölçekli uygulama imar planında park alanında kaldığından bedeline hükmedilmiş olup, Dairemizin 2019/875 Esas, 2019/10787 Karar sayılı dosyası ile düzeltilerek onanmak sureti ile denetimden geçen, dava dışı hissedar tarafından açılan kamulaştırmasız el atma nedeni ile tazminat bedelinin tahsili dosyası ile davalı idarenin dava konusu taşınmazda paydaş olduğu gözetildiğinde Dairemizin Yerleşik İçtihatları gereği taşınmazda fiili el atma olgusunun varlığı kabul edildiğinden, davalı idare aleyhine nispi harca hükmedilmesi gerekirken maktu harç tahsili yerinde değildir.

4.Dava konusu taşınmaz üzerinde davacı taraf hissesi üzerinde bulunan haciz şerhinin hükmedilen bedele yansıtılmaması doğru değildir.

Ne var ki bu hataların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 Sayılı Kanun’un 370. maddesinin ikinci fıkrası hükmü uyarınca mahkeme kararının düzeltilerek onanması gerekir.

SONUÇ : Açıklanan sebeplerle

1.Davalı idare vekilinin tüm, temyiz itirazlarının reddine,

2. Kamu düzenine ilişkin olarak yapılan değerlendirme sonucunda, Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

3. İlk Derece Mahkemesi kararının hüküm fıkrasının harca ilişkin 5 numaralı bendinin çıkartılması, yerine “Harçlar Kanunu’na göre alınması gerekli 173.780.64 TL harçtan peşin ve tamamlama olarak yatırılan 43.353,70 TL harcın mahsubu ile kalan 130.426.94 TL harcın davalı idareden alınarak Hazineye irat kaydına, peşin ve tamamlama olarak yatırılan 43.353,70 TL harcın davalı idareden alınarak davacı tarafa verilmesine” cümlesinin yazılması,

4. İlk Derece Mahkemesi kararının hüküm fıkrasına ayrı bir bent olarak “ Dava konusu taşınmaz üzerinde davacı taraf hissesi üzerinde bulunan haciz şerhinin hükmedilen bedele yansıtılmasına”cümlesinin yazılması suretiyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA,Davalı idareden aşağıda yazılı kalan harcın alınarak Hazineye irat kaydedilmesine,Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,17.12.2024 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Bu gönderiyi paylaş

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir