İhalesi Yapılan Taşınmazın Mülkiyetinin İhale Günü Alıcıya Geçtiği İçin İhalenin Feshi Davasının Kesinleştiği Tarihin Nazara Alınmayacağına ve Ecrimisilin de İhale Günü Nazara Alınarak Hesaplanması Gerektiğine Dair Yargıtay Kararı.
T.C.
YARGITAY
1. HUKUK DAİRESİ
E. 2019/1534
K. 2019/2933
T. 13.5.2019
DAVA : Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil, ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece asıl davanın reddine, karşı davanın kısmen kabulüne ilişkin olarak verilen karar davacı-karşı davalı ve davalı-karşı davacı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi …’un raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü :
KARAR : Asıl dava inançlı işlem hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, karşı dava ecrimisil istemine ilişkindir.
Davacı, maliki olduğu … parsel sayılı taşınmazdaki A-Blok 18 numaralı bağımsız bölümü kredi alması ve kredi borcu bittiğinde kendisine iade edilmesi amacıyla davalılardan …’a satış göstermek suretiyle devrettiğini, davalı …’un ise diğer davalı … ile anlaşarak taşınmaza haciz koydurduğunu, taşınmazın cebri … yoluyla alacağına mahsuben davalı …’e ihale edildiğini, …’in , diğer davalı …’tan herhangi bir alacağının olmadığını, yapılan işlemlerin muvazaalı olduğunu ileri sürep davalı … adına olan tapunun iptali ile adına tescil istemiştir.
Davalı …, iyi niyetli olduğunu, Kurtuluş ile aralarındaki ticari ilişki nedeniyle ödenmeyen borçlardan dolayı yapılan … takibi suretiyle taşınmazı edindiğini belirterek asıl davanın reddini savunmuş, karşı davasında; taşınmazı ihaleden satın aldığını,davacının çekişme konusu taşınmazı hiçbir hakka dayanmadan kullanmaya devam ettiğini ileri sürerek cebri ihale tarihinden ( 20.03.2012 tarihinden ) itibaren belirlenecek ecrimisil bedelinin yasal faizi ile birlikte tahsilini istemiştir.
Davalı … davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, taşınmazın davalı … tarafından ihale ile satın alındığı ve ihalenin kesinleştiği, iddiaların ispatlanamadığı gerekçesiyle asıl davanın reddine, karşı davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; davacının çekişme konusu taşınmazı 16.02.2006 tarihinde dava dışı …’a satış suretiyle temlik ettiği, aynı gün taşınmaza Garanti Bankası lehine 65.000 TL ‘lik ipotek konduğu, davalı …’in, …’dan alacakları nedeniyle … 22…. Müdürlüğü’nün 2009/11535 E. sayılı dosyasından … takibi başlattığı, … 2…. Müdürlüğü’nün 2009/11535 E. sayılı dosyası ile de taşınmaz üzerine 20.04.2010 tarihinde haciz konduğu, taşınmazın üzerindeki haciz ve ipotek ile birlikte 23.02.2012 tarihinde tekrar davacıya devredildiği, … 22…. Müdürlüğü’nün 2009/11535 E. dosyası ile taşınmazın cebri satışa çıkarıldığı, 20.03.2012 tarihli ihale ile davalı … tarafından cebri ihale yoluyla iktisap edildiği, ihalenin feshi amacıyla açılan … … 1…. Hukuk Mahkemesi’nin 2012/195 E. sayılı davasının reddine karar verildiği, kararın derecattan geçerek 20.12.2013 tarihinde kesinleştiği,dava konusu taşınmazın 21.01.2014 tarihinde davalı … adına tescil edildiği, 7.01.2014 tarihli eldeki karşı davada da taşınmazın halen davalıya teslim edilmediği iddiası ile ihale tarihinden ( 20.03.2012 ), dava tarihine kadar geçen süre için ecrimisil istenildiği anlaşılmaktadır.
Toplanan deliller ve tüm dosya içeriğine göre asıl davanın reddedilmiş olmasında kural olarak bir isabetsizlik yoktur. Asıl davanın davacısının yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine.
Davalı-karşı davacının temyiz itirazlarına gelince;
4721 Sayılı TMK’nin 705. maddesinde “Miras, mahkeme kararı, cebri …, işgal, kamulaştırma halleri ile kanunda öngörülen diğer hallerde, mülkiyet tescilden önce kazanılır. Ancak, bu hallerde malikin tasarruf işlemleri yapabilmesi, mülkiyetin tapu kütüğüne tescil edilmiş olmasına bağlıdır.” denilerek, mülkiyetin kazanılması ve tescil koşulları düzenlenmiştir, … İflas Kanunu’nun 134/1 maddesinde ise “… dairesi tarafından taşınmaz kendisine ihale edilen alıcı, o taşınmazın mülkiyetini iktisap etmiş olur. İhale kesinleşinceye kadar taşınmazın ne şekilde muhafaza ve idare edileceği … dairesi tarafından kararlaştırılır.” hükmüyle, cebri ihale sonucu mülkiyetin kazanılması ve ihale kesinleşinceye kadar taşınmazın idare ve korunma şekli belirlenmiştir.
Bu yasal düzenlemelere göre ihale ile taşınmazı satın alan kişi veya kurum taşınmazın mülkiyetini ihalenin kesinleşmesi halinde ihale tarihinde kazanmış olur.
Somut uyuşmazlıkta, cebri ihale 20.03.2012 tarihinde yapılmış olup davalılardan … tarafından açılan ihalenin feshi davası reddedilerek 20.12.2013 tarihinde kesinleşmiştir. Bu durumda, ihale alıcısı davalı …’e mülkiyetin 20.12.2013 tarihinde geçtiği ve ihale tarihinden itibaren davalı-karşı davacının ecrimisil isteyebileceği açıktır.
İİK’nun 135/2. maddesinde ise “Taşınmaz borçlu tarafından veya hacizden evvelki bir tarihte yapıldığı resmi bir belge ile belgelenmiş bir akte dayanmayarak başkaları tarafından işgal edilmekte ise onbeş gün içinde tahliyesi için borçluya veya işgal edene bir tahliye emri tebliğ edilir. Bu müddet içinde tahliye edilmezse zorla çıkarılıp taşınmaz alıcıya teslim olunur” denilmiştir. Anılan yasa hükmüne göre, ihale yoluyla satılan taşınmazın kayıt maliki dışındaki üçüncü kişiler tarafından işgali halinde uygulanma olanağı bulmaktadır.
Alıcıya ihale edilen taşınmaz kayıt maliki dışındaki kişi yada kişiler tarafından işgal edilmekte ise İİK’nun 135/2 maddesindeki açıklamaları içeren ihtarnamenin işgalciye gönderilerek 15 günlük süre tanınması ondan sonra ecrimisil isteğinde bulunulması gereklidir.
Öte yandan; ecrimisilden taşınmazı haksız kullanan veya kullandıran sorumludur. Ecrimisile konu taşınmazın, davacı tarafından kullanıldığı ve karşı dava tarihi itibari ile de kullanımın devam edip, taşınmazın davalı-karşı davacıya teslim edilmediği tarafların ve esasen mahkemenin de kabulündedir. Diğer taraftan ihale tarihinde davacının kayıt maliki olduğu, taşınmazın davacı tarafından kullanıldığı sabit olduğuna göre İİK’nun 135/2. maddesi uyarınca ihtar keşide edilmeksizin ecrimisilden sorumlu tutulması gerektiğinde kuşku yoktur.
Hâl böyle olunca; 2004 sayılı İcra İflas Kanunu’nun 134. maddesinin 1. fıkrası ve Türk Medeni Kanunu’nun 705. maddesinin 1. fıkrası, ihalenin feshi davasının reddine ilişkin kararın 20/12/2013 tarihinde kesinleştiği buna göre ihale günü olan 20.03.2012 tarihinde mülkiyetin davacıya geçtiği ( Türk Borçlar Kanunu’nun 275/2 maddesi, Borçlar Kanunu 225/2 maddesi ) gözetilerek 20.03.2012 tarihinden itibaren belirlenecek ecrimisilin hüküm altına alınması gerekirken değinilen hususlar gözardı edilerek yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru değildir.
SONUÇ : Davalı-karşı davacının yerinde görülen temyiz itirazlarının kabulüyle, hükmün ( 6100 Sayılı Kanun’un geçici 3. maddesi yollaması ile ) 1086 Sayılı HUMK’un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 13.05.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Bir cevap yazın