Araç Kiralama Sözleşmesinden Kaynaklanan Uyuşmazlıklarda Sulh Hukuk Mahkemesinin Görevli Olduğuna Dair Yargıtay Kararı
T.C.
YARGITAY
3. HUKUK DAİRESİ
E. 2017/8336
K. 2019/6596
T. 12.9.2019
DAVA : Taraflar arasındaki menfi tespit davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresinde , davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
KARAR : Davacı açtığı işbu dava ile, taraflar arasında kepçe kiralama işi olduğunu ve bu iş bedelinin 40.000 TL olarak kararlaştırıldığını, bu hususun davalının gönderdiği 22.03.2014 tarihli … numaralı 20.600 TL bedelli ve 30.05.2014 tarihli 20231 numaralı 20.300 TL bedelli faturalar ile sabit olduğunu, kiralama işinin bedeline karşılık davalıya 18.04.2014 tanzim ve 25.05.2014 vade tarihli senedin verildiğini, senede konu borcun 30.000 TL’lik kısmının 04.06.2014 tarihinde ödendiğini ancak davalının işbu senedin tahsiline yönelik Çanakkale 2. İcra Müdürlüğü’nün 2014/5515 Esas sayılı icra dosyasıyla takip başlattığını belirterek davanın kabulüyle davalıya karşı 18.04.2014 tanzim ve 25.05.2014 vade tarihli 40.000 TL bedelli senede ilişkin 30.000 TL borcu olmadığının tespiti ile davalının haksız ve kötüniyetli takip yapması nedeniyle 30.000 TL’nin %20’sinden az olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı, taraflar arasında iş makine kiralamasından kaynaklı mevcut bir fatura alacağı bulunduğunu, davacının da bu faturalara istinaden 30.000 TL ödeme yaptığını ve bakiye fatura alacağına ilişkin halihazırda 10.000 TL borcu olduğunu ancak bu bakiye fatura alacağına ilişkin icra takibi başlatılmadığını belirterek davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
1-) 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 Sayılı HMK’nun 4/1-a maddesine göre “Kiralanan taşınmazların, 09.06.1932 tarihli ve 2004 Sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalarda” Sulh Hukuk Mahkemesi görevlidir.
Somut olayda, taraflar arasında araç kiralama sözleşmesi bulunduğu hususu ihtilafsız olup uyuşmazlık bu kira sözleşmesi kapsamında verildiği iddia edilen senetten dolayı borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir. Dava, 05.11.2014 tarihinde 6100 Sayılı HMK’nın yürürlüğe girmesinden sonra açıldığına ve kira ilişkisinden kaynaklandığına göre görevli mahkeme Sulh Hukuk Mahkemesidir.
Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup, taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilir. Taraflar da yargılama bitinceye kadar görev itirazında bulunabilirler. Görev itirazı yapılmamış olsa bile re’sen mahkeme, ilk önce görevli olup olmadığını inceleyip karara bağlamalıdır.
Hal böyle olunca, mahkemece; uyuşmazlığın çözümünde Sulh Hukuk Mahkemesi’nin görevli olduğu gözetilerek, görevsizlik nedeniyle HMK’nın 114/1-c ve 115/2. maddeleri uyarınca davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken, bu yön gözardı edilerek davanın esası hakkında hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
2-) Bozma nedenine göre davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenle davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına ve ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 Sayılı HMK’nun geçici madde 3 atfıyla 1086 Sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 12/09/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Bir cevap yazın