Miras Bırakanın Parasını Ödeyerek Üçüncü Kişiden Satın Aldığı Taşınmazı Bağışta Bulunduğu Kişi Üzerine Yazdırması Halinde İptal Tescile Karar Verilemeyeceğine ; Terditli Talep Olan Tenkisin Koşullarının Araştırılması Gerektiğine İlişkin Bir Yargıtay Kararı.
Bilindiği üzere , mirasbırakanın bir başka kişiye para ödemek suretiyle , bir kimse adına tapuda taşınmaz mal satın alınması durumunda gizli bağış söz konusu olmaktadır. Gizli bağışa konu bu işleme dair açılacak muris muvazaası nedeniyle tapu iptali ve tescil davası reddedilecektir. Zira, mirasbırakan (muris muvazaasında olduğu gibi) kendi adına kayıtlı bir malı devretmemekte; üçüncü şahsa para ödemek suretiyle bir başkası adına mal satın alınmasını sağlamaktadır. Bu gibi durumlarda, davadaki talep tenkis olarak ileri sürüldüyse ; gizli bağışın tenkis koşullarını oluşturup oluşturmadığı (TMK 571.md.) irdelenmeli; neticeye göre hüküm tesis edilmelidir. Aşağıda , konuya dair Yargıtay Kararları sunulmaktadır:
1. Hukuk Dairesi 2021/1945 E. , 2021/5987 K.
“İçtihat Metni”
MAHKEMESİ : SAKARYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 1. HUKUK DAİRESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, Yerel Mahkemece dava konusu 2736 ada 1 parsel sayılı taşınmazdaki 3 nolu bağımsız bölüm ve …plakalı traktör yönünden davanın husumet nedeniyle, 2736 ada 1 parsel sayılı taşınmazdaki 5 nolu bağımsız ve 241 parsel sayılı taşınmaz yönünden mirasbırakan tarafından devredilmediği gerekçesiyle davanın reddine, diğer taşınmazlar yönünden davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davacılar vekili tarafından yasal süre içerisinde duruşmalı olarak temyiz edilmiş duruşma isteği değerden reddedilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi …’nün raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
-KARAR-
Dava, muris muvazaası hukuki nedenine dayalı tapu iptali ve tescil, olmazsa tenkis isteğine ilişkindir.
Davacılar, mirasbırakan…,’ın maliki olduğu 2736 ada 1 parsel sayılı taşınmazdaki 3 ve 5 nolu bağımsız bölümler, 498, 241 parsel sayılı taşınmazlar ile paydaşı olduğu 499, 562, 597, 145, 530, 519, 143 , 43, 63, 238 ve 25 parsel sayılı taşınmazlardaki 1/2 payını ve …plakalı traktörünü davalılara mirasçılardan mal kaçırmak amaçlı ve muvazaalı olarak devrettiğini ileri sürerek, tapu kayıtlarının ve traktörün satış işleminin iptali ile adlarına miras payı oranında tesciline, olmazsa tenkise karar verilmesini istemişlerdir.
Davalılar, mirasbırakana davalı …’ın baktığını, davalı …’in alım gücü olduğunu, davacı …’nin mirasbırakana baskı yaparak adına kayıtlı dava dışı başka bir taşınmazı eşine devir ettirdiğini belirterek, davanın reddini savunmuşlardır.
İlk derece Mahkemesince, dava konusu 2736 ada 1 parsel sayılı taşınmazdaki 3 nolu bağımsız bölüm ve …plakalı traktör yönünden davanın husumet nedeniyle, 2736 ada 1 parsel sayılı taşınmazdaki 5 nolu bağımsız bölüm ve 241 parsel sayılı taşınmaz yönünden mirasbırakan tarafından devredilmediği gerekçesiyle davanın reddine, diğer taşınmazlar yönünden davanın kabulüne karar verilmiş, Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince de davacıların istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; mirasbırakan …’ın 20.10.2017 tarihinde ölümü ile geriye çocukları davacılar … ile davalılar …’in mirasçı olarak kaldığı, dava konusu 143, 519, 530 ve 597 parsel sayılı taşınmazlardaki ½ payın 14.07.2019 tarihinde, 145, 43 ve 63 parsel sayılı taşınmazlardaki ½ payın 16.03.2016 tarihinde, 238, 25, 499, 562 parsel sayılı taşınmazlardaki ½ payın ve 499 parsel sayılı taşımazın tamamının 26.02.2016 tarihinde mirasbırakan tarafından davalı …’a satış suretiyle devredildiği, dava konusu 2736 ada 1 parsel sayılı taşınmazdaki 3 nolu mesken nitelikli taşınmazın mirasbırakan tarafından 14.07.2016 tarihinde 82.500TL bedelle davalı …’e temlik edildiği, onun da 18.11.2916 tarihinde dava dışı Yeni Akbulut İnşaat Şirketine devrettiği, şirket tarafından da 13.01.2017 tarihinde dava dışı …a devredildiği, dava konusu 2736 ada 1 parsel sayılı taşınmazdaki 5 nolu mesken nitelikli bağımsız bölümün ise mirasbırakanın kardeşi …, adına kayıtlı iken 15.07.2016 tarihinde satış suretiyle davalı …’a devredildiği, dava dışı 2736 ada 1 parsel sayılı taşınmazdaki 8 nolu bağımsız bölümün ise aynı tarihte mirasbırakan tarafından …,’ın oğlu dava dışı …’a devredildiği, dava konusu 241 parsel sayılı taşınmazın dava dışı…adına kayıtlı iken 12.03.2002 tarihinde davalı …’a satıldığı, mirasbırakanın maliki olduğu …plakalı traktörün ise 07.09.2010 tarihinde davalı …’a satış suretiyle devredildiği, onun da 22.09.2015 tarihinde dava dışı …’a temlik ettiği anlaşılmaktadır.
Bilindiği üzere, tapu iptali ve tescil davalarının kayıt malikine karşı açılması gerekir. Aksi bir durum kayıt malikinin taraf olmadığı bir davada, taşınmaz mülkiyetini yitirmesi sonucunu doğurur ki, bu da hem Anayasa’nın 35. maddesine, hem de TMK’nın 683. vd. maddelerinde düzenlenen mülkiyet hakkına aykırı düşer. Ayrıca HMK’nın temel ilkesi olan davada karar altına alınacak hakkın ilgilisinin, davacı ve davalı sıfatı ile yer alması ilkesi zedelenmiş olur.
Öte yandan, 01.04.1974 tarihli ½ sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı, konusu ve sonuç bölümü itibariyle, murisin kendi üzerindeki tapulu taşınmazlar yönünden yaptığı temliki işlemler için bağlayıcıdır. Murisin gerçekte bedelini bizzat ödeyip, üçüncü kişiden satın aldığı taşınmazı mirastan mal kaçırmak amacıyla tapu siciline yarar sağlamak istediği kişi adına kaydettirmesi halinde, diğer bir söyleyişle bedeli ödenerek “gizli bağış” şeklinde gerçekleştirilen işlemler hakkında anılan Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararının doğrudan bağlayıcı olma niteliği yoktur. Bunun yanı sıra, karara, yorum yoluyla gizli bağış iddialarına yönelik olarak uygulama olanağı sağlanamayacağı; koşulları var ise tenkis istenebileceği Hukuk Genel Kurulu’nun 30.12.1992 tarihli 586/782; 21.9.1994 tarihli 248/538; 21.12.1994 tarihli 667/856; 11.10.1995 tarihli 1995/1-608 sayılı kararlarında belirtilmiş; Dairenin yargısal uygulaması da bu doğrultuda kararlılık kazanmıştır.
Mirasbırakanın sağlığında, gerek 3. kişiden parasını ödeyerek almak suretiyle ve gerekse tarafından yaptığı bağış niteliğindeki kazandırmaların mirasbırakanın ölümünden sonra saklı payların zedelenmiş olduğunun saptanması halinde, muris muvazaasına ilişkin iddianın dinlenemeyeceği, koşullarının varlığı halinde bu kazandırmaların 4721 sayılı TMK’nin 560 ila 571. maddelerinde öngörülen tenkis davasına konu edilebileceği açıktır.
Somut olayda, dava konusu 3 nolu bağımsız bölüm ve traktör yönünden dava tarihi itibarıyla kayıt maliki olan kişilerin davada taraf olarak gösterilmemiş olmaları, davalılar adına kayıt bulunmaması nedeniyle, bu taşınmazlar yönünden husumetten, dava konusu 5 nolu bağımsız bölüm ve 241 parsel sayılı taşınmaz yönünden mirasbırakan tarafından yapılmış temlik bulunmadığından 01.04.1974 tarihli ½ sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı uygulanamayacağından davacıların tapu iptali ve tescil isteğinin reddine karar verilmiş olmasında isabetsizlik bulunmamaktadır.
Ancak, davacılar tapu iptali ve tescil olmazsa tenkis isteğinde bulunmuş olup, Mahkemece tenkis isteği yönünden değerlendirme yapılmamıştır.
Hal böyle olunca, davacıların terditli isteği olan tenkis bakımından araştırma ve inceleme yapılması ve varılacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu üzere hüküm kurulması doğru değildir.
Davacıların değinilen yönden yerinde görülen temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 373/1. maddesi uyarınca Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi’nin kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, İlk Derece Mahkemesi kararının yukarıda yazılı nedenlerden dolayı 6100 Sayılı HMK’nin 371/a maddesi uyarınca BOZULMASINA, sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, dosyanın kararı veren Bolu 2. Asliye Hukuk Mahkemesine, kararın bir örneğinin Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesine gönderilmesine, alınan peşin harcın temyiz edenlere geri verilmesine, 25/10/2021 tarihinde kesin olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.
T.C.
YARGITAY
1. HUKUK DAİRESİ
E. 2014/5307
K. 2014/6393
T. 25.3.2014
DAVA : Taraflar arasında görülen tapu iptali, tescil ve tenkis davası sonunda, yerel mahkemecedavanın, kabulüne dair olarak verilen karar davalı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi M. Ataker’in raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
KARAR : Dava, tapu iptali-tescil, aksi halde tenkis istemine ilişkindir.
Mahkemece, tapu iptali-tescil yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden, davaya konu taşınmazın dava dışı kooperatif adına kayıtlı iken, ferdileşme suretiyle davalı adına tescil edildiği; kooperatif aidatlarının muris tarafından ödendiği iddiasıyla eldeki davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Davada ileri sürülen iddianın içeriğine göre; taraflar arasındaki uyuşmazlık, murisin gerçekte bedelini bizzat ödeyip kooperatiften satın aldığı taşınmazı mirastan mal kaçırmak amacıyla tapu sicilinde davalı adına kaydettirmesi halinde 1.4.1974 tarihli ve 1/2 Sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararının uygulama yeri bulup bulamayacağı noktasında toplanmaktadır.
Bilindiği üzere, 1.4.1974 tarihli İçtihadı Birleştirme Kararı, konusu ve sonuç bölümü itibariyle murisin kendi üzerindeki tapulu taşınmazlarla ilgili yaptığı temliki işlemler için bağlayıcıdır.
Somut olayda; bedeli ödenerek “gizli bağış” şeklinde gerçekleştirilen işlemler hakkında anılan Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararının doğrudan bağlayıcı olma niteliği yoktur. Bunun yanı sıra, karara yorum yoluyla gizli bağış iddialarına yönelik olarak uygulama olanağı sağlanamayacağı H.G.K.nun 30.12.1992 tarihli, 586/782 sayılı; 21.9.1994 tarihli, 248/538 sayılı; 21.12.1994 tarihli, 667/856 sayılı; 11.10.1995 tarihli, 1995/1-608 Sayılı kararlarında belirtilmiş, Dairenin yargısal uygulaması bu doğrultuda kararlılık kazanmıştır.
Hal böyle olunca, tenkis istemi bakımından gerekli araştırma ve değerlendirme yapılarak sonucuna göre bir karar verilmesi yerine, muris muvazaası yönünden tapu iptali-tescile hükmedilmesi doğru değildir.
SONUÇ : Davalının temyiz itirazı açıklanan sebepten ötürü yerindedir. Kabulü ile, hükmün (6100 Sayılı Kanunun geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 Sayılı HUMK’un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene iadesine, 25.3.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Bir cevap yazın